Bu dahili kullanım içindir.
- This is for internal use.
Harici düşmanları yenmek yetmez, dahili düşmanları da imha etmek lazımdır.
- It is not enough to defeat our external enemies, it is also necessary to exterminate our internal enemies.
Stajyerler bodrumda çalışırlar ve hiç pencere yoktur.
- The interns work in the basement and there are no windows.
Tom bir stajyer olarak çalışıyor.
- Tom works as an intern.
Tom'un iç kanaması var.
- Tom is bleeding internally.
O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.
- That politician is well versed in internal and external conditions.
Bu çocuk duygularını içselleştirir ve bunları ifade etmez.
- This child internalizes his emotions and does not express them.
İçten yanmalı motorlar, yakıt ve hava karışımını yakarlar.
- Internal combustion engines burn a mixture of fuel and air.
Tom bir stajyer doktor.
- Tom is a medical intern.
The government interned thousands of Japanese-Americans during World War II.
I'll be interning at Universal Studios this summer.
We saw the internal compartments.
The nation suffered from internal conflicts.
... We implement them internally, thousands upon ...
... There are too many choices that they make internally. ...