intermediate between extremes

listen to the pronunciation of intermediate between extremes
Englisch - Türkisch
üç arasındaki ara
mediate
{f} aracılık etmek
mediate
{f} vasıta olmak
mediate
yöneltmek
mediate
dolaylı ilgisi olan
mediate
tavassut etmek
mediate
aracı olmak
mediate
ortada olan
mediate
(Tıp) hücre aracılığıyla
mediate
şefaat
mediate
doğrudan doğruya olmayan
mediate
arabuluculuk et
mediate
arabuluculuk etmek
mediate
(Tıp) Mutavassıt
mediate
{s} araçlı
mediate
{s} ara

Çevirmenler farklı kültürler arasında aracılık ederler. - Interpreters mediate between different cultures.

O iki parti arasında aracılık yaptı. - He mediated between the two parties.

mediate
{s} orta
mediate
{f} ara bulmak
mediate
{f} araya girmek
Englisch - Englisch
mediate
intermediate between extremes

    Silbentrennung

    in·ter·me·di·ate be·tween extremes

    Türkische aussprache

    întırmidiît bitwin îkstrimz

    Aussprache

    /ˌəntərˈmēdēət bēˈtwēn əkˈstrēmz/ /ˌɪntɜrˈmiːdiːɪt biːˈtwiːn ɪkˈstriːmz/
Favoriten