Aylardan temmuzdu. Isı yoğundu.
- It was July. The heat was intense.
Fırtınanın durması söyle dursun, çok daha fazla yoğunlaştı.
- Far from stopping, the storm became much more intense.
O gerçekten şiddetliydi.
- That was really intense.
Bu şiddetli ısı sizi rahatsız ediyor gibi görünmüyor.
- This intense heat doesn't seem to bother you.
'The Capt'n's been ridin' the devil's own pace,' said Dalton the coachman.
... The internet is a very intense one on one ...
... india joining mas several exposed to a preponderance of the object of intense ...