ör: integrated circuit-bütünleşik devre.
İşi zevkle birleştirmek zordur.
- It is hard to combine business with pleasure.
Bunları bu şekilde birleştirirsen; 14 girişli bir USB çoklayıcı elde edersin.
- If you combine them in this way, you get a 14 port USB hub.
Tom ve Mary John'a bir hediye almak için paralarını birleştirdiler.
- Tom and Mary combined their money to buy a present for John.
O okulun entegre edilmiş orta okul ve lise olduğunu unutma.
- Bear in mind that that school is an integrated junior high and high school.
Fotolitografi entegre devreler yapmak için kullanılır.
- Photolithography is used to make integrated circuits.
Çok Fransızca kelime biliyorum ama cümle içinde bir araya getirmekte zorlanıyorum.
- I know a lot of French words, but it's difficult for me to combine them into sentences.
Bugünün modern traktörleri ve biçerdöverleri yüksek teknoloji ile donatılmıştır.
- Today's modern tractors and combines are equipped with high technology.
We integrated the new command sequence into the new release.
... We plan to integrate more and more services into the IDE. ...
... with the same performance and quality and integrate it with ...