İyi bir vuruşcu olmak için, gevşek tutmalısın ve içgüdünü izlemelisin.
- To be a good batter, you've got to hang loose and follow your instincts.
Sanatta, aşktaki gibi, içgüdü yeterince iyidir.
- In art, as in love, instinct is good enough.
Hislerime güvenmem gerekip gerekmediğini merak ediyorum.
- I wonder if I should trust my instincts.
Senin sezgilerin yanlış.
- Your instincts are wrong.
Sezgilerine güvenmiyor musun?
- Don't you trust your instincts?
Senin güzel yeteneklerin var.
- You have good instincts.
Debbie's instinct was to distrust John.