instance; example

listen to the pronunciation of instance; example
Englisch - Türkisch

Definition von instance; example im Englisch Türkisch wörterbuch

purpose
gaye

Oda bu amaç için gayet uygun. - The room is perfectly suitable for this purpose.

purpose
{i} amaç

Para kazanmak hayatındaki asıl amaçtır. - Making money is his main purpose in life.

Alan askeri amaç için kullanılır. - The site is used for military purposes.

purpose
isteyerek
purpose
(Bilgisayar) amacı

Ziyaretinizin amacı nedir? - What's the purpose of your visit?

O müzik eğitimi amacıyla İtalya'ya gitti. - He went to Italy for the purpose of studying music.

purpose
kararlılık
purpose
niyet
purpose
erek
purpose
kasıt

Palyaço kasıtlı olarak düştü. - The clown fell down on purpose.

Vazoyu kasıtlı olarak kırdım. - I broke the vase on purpose.

purpose
mahsus

Bunu mahsus yapıyorsun! - You're doing it on purpose!

purpose
bile bile
purpose
faydalı surette
purpose
murat
purpose
{i} kararlılık, azim
purpose
serve the purpose işine gelmek
purpose
maksa

Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir. - No matter what your main purpose is in reading, books should never fail to provide contentment and satisfaction.

purpose
meram
purpose
kasten

Çocuk kasten ayağıma bastı. - The boy stepped on my foot on purpose.

Bunu kasten yaptın, değil mi? - You did this on purpose, didn't you?

Englisch - Englisch
purpose
instance; example
Favoriten