O, bu şehrin sanayisini incelemek için yakında buraya gelecek.
- He will come here soon to inspect the industry of this town.
Boğazımı incelemek için bir el feneri kullanırım.
- I use a flashlight to inspect my throat.
Bir servis elemanı bizim fırını denetledi.
- A serviceman inspected our furnace.
Haftada bir kez anne oğlunun odasını denetler.
- Once a week, the mother inspects her son's room.
Umarım arabam muayeneyi geçer.
- I hope my car passes inspection.
Gümrük muayenesi için bagajını açmak zorundasın.
- You have to unpack your luggage for customs inspection.
Umarım arabam muayeneyi geçer.
- I hope my car passes inspection.
Gümrük muayenesi için bagajını açmak zorundasın.
- You have to unpack your luggage for customs inspection.
Denetim oldukça baştan savmaydı.
- The inspection was quite perfunctory.
Denetimlerin artırılması gerektiğini söylediler.
- They said inspections should be increased.
Ben fizibilite kontrolünü yapmak istiyorum.
- I'd like to do a feasibility check.
Kore, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından kontrol edilmiştir.
- Korea received an inspection from the International Atomic Energy Agency.
Bu onların çalışmaları hakkında bir denetim olarak hizmet verecek.
- This will serve as a check on their work.
Hızlı bir denetim yapacağım.
- I'll do a quick check.
Garson, hesap lütfen.
- Waiter, the check, please.
Tom çek yazmadan önce hesap bakiyesini kontrol etti.
- Tom double-checked his bank balance before writing the check.
Sami'nin arabası dedektifler tarafından incelendi.
- Sami's car was inspected by investigators.
Sami, Leyla'nın arabasını inceledi.
- Sami inspected Layla's car.
Bir bilgisayar yazım denetleyicisi aynı zamanda pek çok yazım hatalarını da ortadan kaldırabilir.
- A computer spell checker could also eliminate most typing mistakes.
Ben bir denetleme yapıyorum.
- I've been doing some checking.
Haftada bir kez anne oğlunun odasını denetler.
- Once a week, the mother inspects her son's room.
Ben bir denetleme yapıyorum.
- I've been doing some checking.
Denetim oldukça baştan savmaydı.
- The inspection was quite perfunctory.
Tüm ziyaretçiler denetimine tabidir.
- All visitors are subject to inspection.
He inspected the troops and their barracks.
Inspect the system for leaks.
The inspection fined the restaurant's owner because the kitchen was dirty.
... should not allow people to inspect what we're doing. If you're not doing anything wrong, ...