Ben çok önemsiz ve anlamsızım.
- I'm so unimportant and insignificant.
Yaptığın neredeyse her şey önemsiz görünebilir ama bu yaptığın önemlidir.
- Almost everything you do will seem insignificant, but it is important that you do it.
Onun sözleri anlamsız.
- His words are meaningless.
Onun söylediği tamamen anlamsızdı.
- What she said was completely meaningless.
Ben çok önemsiz ve anlamsızım.
- I'm so unimportant and insignificant.
All our efforts were ultimately meaningless.
Such things are insignificant details compared to the main goal.