inside part, inner place, inner area

listen to the pronunciation of inside part, inner place, inner area
Englisch - Türkisch

Definition von inside part, inner place, inner area im Englisch Türkisch wörterbuch

within
dahilindeki
within
aşmadan
within
içind

Saatler içinde, diğer bankaların çoğu kapanmak zorundaydı. - Within hours, many of the other banks had to close.

Truman, Beyaz Saray'a dakikalar içinde ulaştı. - Truman arrived at the White House within minutes.

within
içeride

İçeriden bir çığlık duyduğuna şaşırmıştı. - He was surprised to hear a cry from within.

within
{i}

Truman, Beyaz Saray'a dakikalar içinde ulaştı. - Truman arrived at the White House within minutes.

O bir saat içinde geri dönecektir. - She will return within an hour.

within
içinde

Saatler içinde, diğer bankaların çoğu kapanmak zorundaydı. - Within hours, many of the other banks had to close.

Truman, Beyaz Saray'a dakikalar içinde ulaştı. - Truman arrived at the White House within minutes.

within
Gelirine uygun bir şekild

Gelirine uygun bir şekilde harca. - Spend within your means.

Gelirine uygun bir şekilde yaşamak için ekstra giderleri kısmalısın. - You must cut down on extra expenses in order to live within your means.

within
His heart sank withinBütün ümitleri kırıldı
within
için için
within
(Avrupa Birliği) içinde, içerisinde
within
içinden
within
{e} kapsamında

Bu konu bizim çalışma kapsamında değildir. - This subject is not within the scope of our study.

within
içeriye
within
{i} içinde+t.içinde+p.-in içinde
within
içeriden

İçeriden bir çığlık duyduğuna şaşırmıştı. - He was surprised to hear a cry from within.

within
(isim) iç, iç kısım
within
içeri

Okul evimin yürüme mesafesi içerisindedir. - The school is within walking distance of my house.

Tom on beş dakika içerisinde burada olmalı. - Tom should be here within fifteen minutes.

Englisch - Englisch
{i} within
inside part, inner place, inner area
Favoriten