inside; in the frame of; in the field of; in the range of; during; in

listen to the pronunciation of inside; in the frame of; in the field of; in the range of; during; in
Englisch - Türkisch

Definition von inside; in the frame of; in the field of; in the range of; during; in im Englisch Türkisch wörterbuch

within
dahilindeki
within
aşmadan
within
içind

Üç gün içinde cevap vereceğim. - I will answer within three days.

Truman, Beyaz Saray'a dakikalar içinde ulaştı. - Truman arrived at the White House within minutes.

within
içeride

İçeriden bir çığlık duyduğuna şaşırmıştı. - He was surprised to hear a cry from within.

within
{i}

O bir hafta içinde geri dönecek. - She will be back within a week.

O bir saat içinde geri dönecektir. - She will return within an hour.

within
içinde

Saatler içinde, diğer bankaların çoğu kapanmak zorundaydı. - Within hours, many of the other banks had to close.

Üç gün içinde cevap vereceğim. - I will answer within three days.

within
Gelirine uygun bir şekild

Gelirine uygun bir şekilde harca. - Spend within your means.

Gelirine uygun bir şekilde yaşamak için ekstra giderleri kısmalısın. - You must cut down on extra expenses in order to live within your means.

within
His heart sank withinBütün ümitleri kırıldı
within
için için
within
(Avrupa Birliği) içinde, içerisinde
within
içinden
within
{e} kapsamında

Bu konu bizim çalışma kapsamında değildir. - This subject is not within the scope of our study.

within
içeriye
within
{i} içinde+t.içinde+p.-in içinde
within
içeriden

İçeriden bir çığlık duyduğuna şaşırmıştı. - He was surprised to hear a cry from within.

within
(isim) iç, iç kısım
within
içeri

Görünüşe göre, biz iki ay içerisinde bir artış alacağız. - Apparently, we'll be getting a raise within two months.

Okul evimin yürüme mesafesi içerisindedir. - The school is within walking distance of my house.

Englisch - Englisch
{e} within
inside; in the frame of; in the field of; in the range of; during; in
Favoriten