innen gelegen

listen to the pronunciation of innen gelegen
Englisch - Türkisch

Definition von innen gelegen im Englisch Türkisch wörterbuch

internal
{s} dahili

Bu dahili kullanım içindir. - This is for internal use.

Tom bilgisayarda bulunan dahili hard diskteki tüm dosyaları harici bir hard diske kopyaladı. - Tom copied all the files on his internal hard disk to an external hard disk.

internal
{s}

O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir. - That politician is well versed in internal and external conditions.

O, bu ülkenin iç işidir. - That is an internal affair of this country.

internal
{s} içten

İçten yanmalı motorlar, yakıt ve hava karışımını yakarlar. - Internal combustion engines burn a mixture of fuel and air.

internal
internal evidence bir şeyin kendisinde bulunan delil
internal
içe değgin
internal
içilebilir ilaç
internal
(Biyokimya) içil
internal
içilir içten
internal
(Nükleer Bilimler) dahili, içteki
internal
{i} doğa
internal
{s} içilir
internal
{i} yaradılış
internal
internal combustion engine iç yakımlı makina
internal
{s} içilir (ilaç)
internal
{s} stajyer
Deutsch - Englisch
internal
intrinsic