The police didn't believe his denial.
- Polisler onun inkarına inanmadı.
Denial is a terrible thing.
- İnkâr korkunç bir şeydir.
Denying a quality education to the children of working families is as wrong as denying health care or child care to working families.
- Çalışan ailelerin çocukları için kaliteli bir eğitimi inkar etmek çalışan aileler için sağlık hizmetlerini ya da çocuk bakımını inkar etmek kadar yanlıştır.
There is no denying that she is very efficient.
- Onun çok verimli olduğunu inkar etmek yok.
I think that's undeniable.
- Onun inkâr edilemez olduğunu düşünüyorum.
The truth is undeniable.
- Gerçek inkar edilemez.
Even today, his theory remains practically irrefutable.
- Bugün bile onun teorisi neredeyse inkar edilemez olarak kalmaya devam etmektedir.