injured, hurt, impaired, spoiled

listen to the pronunciation of injured, hurt, impaired, spoiled
Englisch - Türkisch

Definition von injured, hurt, impaired, spoiled im Englisch Türkisch wörterbuch

damaged
{s} hasarlı

Hasarlı borudan su akıyordu. - Water was coming out of the damaged pipe.

Chris'in kalbi o kadar boş ve hasarlı hissetti ki o tamir edilemedi. - Chris' heart felt so empty and damaged that it couldn't be repaired.

damaged
bozulmuş
damaged
zarar verilmiş
damaged
hasara uğramak
damaged
zarar görmüş

Çatı fırtınadan zarar görmüştü. - The roof was damaged by the storm.

Zarar görmüş itibarını tamir etmeye çalıştım. - I tried to repair his damaged prestige.

damaged
{f} hasar ver

Sami, Leyla'nın itibarına hasar verdi. - Sami damaged Layla's reputation.

Belki ona yanlışlıkla hasar verdim. - Maybe I accidentally damaged it.

damaged
zarar ver

Tayfun tarafından çatımıza zarar verildi. - We got our roof damaged by the typhoon.

Kuraklık oradaki tüm ürünlere zarar verdi. - The drought damaged all the crops there.

damaged
{s} bozuk
damaged
{f} zarar ver: adj.zarar görm
damaged
{s} ezik ve çürük içinde
damaged
{f} hasar ver: adj.hasarlı
damaged
{s} mahvolmuş
Englisch - Englisch
{a} damaged