informed, familiar, versed

listen to the pronunciation of informed, familiar, versed
Englisch - Türkisch

Definition von informed, familiar, versed im Englisch Türkisch wörterbuch

acquainted
haberdar
acquainted
haberdar olma
acquainted
haberdar etti
acquainted
{s} tanışık

Sami katiliyle tanışık gibi görünüyordu. - Sami seemed to be acquainted with his killer.

Kendi ülkenin tarihi ile tanışık olmalısın. - You should get acquainted with the history of your own country.

acquainted
haberdar et
acquainted
{s} tanışmış

Hayır, onu tanımıyorum. Tabii ki, ben onun kim olduğunu biliyorum, ama ben şahsen onunla tanışmış değilim. - No, I don't know him. Of course, I know who he is, but I'm not personally acquainted with him.

Onunla tanışmış olmak büyük bir onur. - It is a great honor to become acquainted with her.

Englisch - Englisch
{a} acquainted
informed, familiar, versed
Favoriten