Biz seni bilgilendirmek istedik.
- We wanted to keep you informed.
Kararımla ilgili onu bilgilendirmek için yazdım.
- I wrote to inform him of my decision.
Televizyon bilgi vermek için çok önemli bir araçtır.
- Television is a very important medium for giving information.
Sosyal görevliden Stevenson ailesi hakkındaki bilgiyi takip etmesi istedi.
- The social worker was asked to follow up the information about the Stevenson family.
Özellikli bilgi istiyorum.
- I want specific information.
Onlara bildirmek zorunda olacağım.
- I will have to inform them.
Sami o konuda daha fazla bilgi edinmek için İnternet'i taradı.
- Sami scoured the Internet to find more information about that.
Birazcık bilgi edinmemin dışında hiçbir şey olmadı.
- Nothing happened except that I obtained a tiny bit of information.
Danışma masası nerede?
- Where is the information counter?
Turizm danışma bürosu nerede?
- Where is the tourist information office?
Tom için istihbaratımız var.
- We have information for Tom.
Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.
- If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
Senin için bazı haberlerim var.
- I have some information for you.
Tom için biraz haberim var.
- I have some information for Tom.
Bu, sizi adres değişikliğimden haberdar etmek için. Lütfen posta listenizi güncelleyiniz.
- This is to inform you of my address change. Please update your mailing list.
Yeterince malumatımız yok.
- We don't have enough information.
Bilgi için nereye gideceğini ya da kime soracağını biliyor musun?
- Do you know where to go or who to ask for information?
Ne biliyorsam ona söyledim.
- I gave him what little information I had.
Tom Mary'ye herhangi bir bilgi vermeyi reddetti.
- Tom refused to give Mary any information.
O bize biraz faydalı bilgi verdi.
- She gave us some useful information.
John bilişim sistemlerinde eğitim aldı ama bilgisayarlarla çalışmaz.
- John was trained in information systems, but he doesn't work with computers.
Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.
- Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.
His sense of religion informs everything he writes.
For your information, I did this because I wanted to.
And as you can see in this slide, we then take the raw data and convert it into information.
I need some more information about this issue.
The subway map was quite informational, allowing us to determine the most efficient route to our destination.
Is this information correct?
- Is this information right?
Please let me know if I can provide you with any further information, or if you would like to contact me for questions.
- Please let me know if I can provide you with any further information, or if you would like to contact me with any questions.
... You should be asking for this information over here, a ...
... The problem is there's too much information for one ...