Öfkeli kalabalık, arabaları devirdi ve mağazaların önündeki camları kırdı.
- The angry mob overturned cars and smashed storefront windows.
Öfkeli kalabalık binaya saldırdı.
- The angry mob attacked the building.
Tom geç kaldığı için kendine kızmıştı.
- Tom was angry with himself for being late.
Başkan Jefferson kızmıştı.
- President Jefferson was angry.
Sebep olmadan asla kızgın olmam.
- I'm never angry without reason.
Tom kızgın ayıdan kaçmak için elinden geldiği kadar hızlı koştu.
- Tom ran as fast as he could to escape from the angry bear.
Oldukça sinirli görünüyorsun.
- You look pretty angry.
Tom sinirli ve öfkeli görünüyor.
- Tom seems frustrated and angry.
Oldukça hiddetli görünüyorsun.
- You look pretty angry.