Toplum, bireylerden oluşur.
- Society is composed of individuals.
Biz bir takımız, bireyler değil! Bir takım olarak çalışmamız gerekiyor.
- We're a team, not individuals! We need to work as a team.
Toplum, bireylerden oluşur.
- Society is composed of individuals.
Toplumun bireyler üzerinde büyük bir etkisi vardır.
- Society has a great influence on individuals.
Bireysel özgürlük demokrasinin temelidir.
- Individual liberty is the essence of democracy.
Bir takım yıldızındaki bireysel yıldızlar birbirlerine çok yakın görünebilir fakat aslında onlar uzayda büyük mesafelerle ayrılabilir ve birbirleriyle hiç gerçek bağlantısı yoktur.
- The individual stars in a constellation may appear to be very close to each other, but in fact they can be separated by huge distances in space and have no real connection to each other at all.
Bireysel özgürlüklere saygılı olmalıyız.
- We must respect individual liberty.
Her insan bir bireydir.
- Each human being is an individual.
Toplum ve birey birbirinden ayrılamazlar.
- Society and the individual are inseparable.
Onun kişisel bir konuşma tarzı vardı.
- She had an individual style of speaking.
Tekil atomlar, molekülleri oluşturmak için diğer atomlarla birleşebilirler.
- Individual atoms can combine with other atoms to form molecules.
Her kişi bir bireydir.
- Every person is an individual.
Benzer simaları olduğu için polisin iki kişiyi birbiriyle karıştırmış olması muhtemel.
- It is likely that the police confused the two individuals as they both had similar facial features.
Tekil atomlar, molekülleri oluşturmak için diğer atomlarla birleşebilirler.
- Individual atoms can combine with other atoms to form molecules.
Her insan bir bireydir.
- Each human being is an individual.
As we can't print them all together, the individual pages will have to be printed one by one.
individual personal pension; individual cream cakes.
... for wealthy individuals, that ' that will pay for about 4 percent reduction in tax rates. ...
... between individuals and across generations. ...