O gevşek bir ceket giyiyor.
- She's wearing a loose coat.
Bu ayakkabılar biraz gevşek.
- These shoes are a little loose.
Bu bana biraz bol geliyor.
- This is a bit too loose around my waist.
Bu ceket üzerimde bol görünüyor.
- This coat looks loose on me.
Kız kuşu serbest bıraktı.
- The girl let the bird loose.
O, köpeği bahçede serbest bıraktı.
- He let the dog loose in the yard.
Sana patavatsız bir soru sorabilir miyim?
- May I ask you an indiscreet question?
For these causes Plutarch gives a most especial charge to all parents, and many good cautions about bringing up of children, that they be not committed to undiscreet, passionate, bedlam tutors .
Loose talk costs lives.