Araştırmamız bu tür sonuçların bu yaş grubunda daha yaygın hale gelmekte olduğunu göstermektedir.
- Our research indicates that such outcomes are becoming more common in this age group.
Bizim anketler halkın önerilen yasayı destekleyeceğini göstermektedir.
- Our surveys indicate that the public would support the proposed legislation.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.
Onun olup bittiğine dair bir işaret görmüyorum.
- I see no indication of that ever happening.
Küfürlü dil, kötü bir kalbin işaretidir.
- The cursing tongue is an indication of a bad heart.
Uluslararası bir yarışmada bu yaştaki zaferi parlak bir geleceğin iyi bir göstergesidir.
- His victory at this age in an international competition is a good indication of a bright future.
Ben arkadaşımın gösterdiği yönde gittim.
- I went in the direction my friend indicated.
Kapalı bir yumruk stres gösterebilir.
- A closed fist can indicate stress.
Tüm fiiller koyu metinde gösterilir.
- All verbs are indicated in bold text.
Ben arkadaşımın gösterdiği yönde gittim.
- I went in the direction my friend indicated.
Bunun bir toplantı odası olduğunu gösteren hiçbir işaret yok.
- There is no sign indicating that this is a meeting room.
Cehalet bir aptallık belirtisi değildir.
- Ignorance is not an indication of stupidity.
Bu, haritada gösterilen yoldur.
- This is the route indicated in the map.
Great prostration of strength indicates the use of stimulants.
The frequent stops they make in the most convenient places are plain indications of their weariness. Joseph Addison.