Tom dahil olmak istemiyor.
- Tom doesn't want to be included.
Teslimat fiyata dahil değildir.
- Delivery is not included in the price.
Öğle yemeği bu fiyata dahil midir?
- Is lunch included in this price?
DVD'nin kesilmemiş versiyonu sadece bir tane ekstra sahne içeriyordu.
- The uncut version of the DVD only included one extra scene.
Sınav matematik, fizik ve kimyayı içeriyordu.
- The exam included mathematics, physics and chemistry.
Genç çift Şükran Günü konuklarının arasına anne babalarını dahil etti.
- The young couple included their parents among their Thanksgiving guests.
Tom’un da içinde olduğu talihsiz bir olaya hepimiz tanık olduk.
- We are all witnessed the unlucky incident included Tom.