I'm not picking your figs.
- Ben senin incirini toplamıyorum.
Our dinner today will be very simple: bread, goat cheese, figs and wine.
- Bizim akşam yemeğimiz bugün çok basit olacak: ekmek, keçi peyniri, incir ve şarap.
I bought a huge bag of dried figs yesterday.
- Dün büyük bir torba kuru incir satın aldım.
Tom suffers from dried fig addiction.
- Tom, kuru incir bağımlılığından muzdarip.