inappropriate or unsuitable.

listen to the pronunciation of inappropriate or unsuitable.
Englisch - Türkisch

Definition von inappropriate or unsuitable. im Englisch Türkisch wörterbuch

out of order
Bozuk

Seni arayamadım; telefon bozuktu. - I couldn't call you; the telephone was out of order.

Telefon şu anda bozuk. - The telephone is now out of order.

out of order
arızalı

Bu hizmet geçici olarak arızalı. - This service is temporarily out of order.

Bu asansör arızalıdır. - This elevator is out of order.

out of order
çalışmaz
out of order
işlemez
out of order
işlev görmez
out of order
intizamsız
out of order
sırasız
out of order
düzeni bozuk
out of order
uygunsuz
out of order
usule aykırı
out of order
düzensiz

Uçağın kontrolleri düzensizdi. - The controls of the plane were out of order.

Onun odası her zaman düzensizdir. - His room is always out of order.

out of order
(İnşaat) hizmet dışı

Asansör hizmet dışı, bu yüzden merdivenle çıkmamız gerekecek. En azından sadece iki kat var! - The elevator's out of order, so we'll have to take the stairs. At least it's only two floors!

Makine hizmet dışıdır. - The machine is out of order.

out of order
usulsüz
out of order
karmakarışık

O, kitapları kitaplığa karmakarışık koydu. - He put the books on the shelf out of order.

Englisch - Englisch
out of order

I suppose my remarks about his wife were out of order.

inappropriate or unsuitable.
Favoriten