inandığım

listen to the pronunciation of inandığım
Türkisch - Englisch
I believe
inan
belief

Atheism isn't a religious belief. - Ateizm dinî bir inanç değildir.

It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism. - ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.

inan
trust

I don't trust his story. - Ben onun hikayesine inanmıyorum.

I don't feel that I can trust what he says. - Onun söylediğine inanabileceğimi zannetmiyorum.

inan
faith

Unlike his sister, he has retained the religious faith his parents brought him up in. - Kız kardeşinin aksine, o, ebeveynlerinin ona verdiği dini inancı korudu.

Tom certainly believes Mary is faithful. - Tom kesinlikle Mary'nin sadık olduğuna inanıyor.

inan
swear by
inan
reliance
inan
{f} believing

They say that seeing is believing. - Onlar görmek inanmaktır diyorlar.

Tom has a hard time believing anything Mary says. - Tom Mary'nin söylediğine inanarak zor zaman geçiriyor.

inan
come to believe
inan
{f} believed

I've believed in Kylie Minogue since June 12, 1998. - 12 Haziran 1998'den beri Kylie Minogue'a inanırım.

In my childhood, I believed in Santa Claus. - Çocukluğumda Noel Baba'ya inandım.

inan
believe in

Do you believe in God? - Allah'a inanıyor musun?

Even people who don't believe in the Catholic church venerate the Pope as a symbolic leader. - Katolik kilisesine inanmayan insanlar bile Papa'ya sembolik bir lider olarak saygı duyuyorlar.

inan
{f} credit

Tom seems to be unwilling to believe that Mary was the one who stole his credit cards. - Tom onun kredi kartlarını çalanın Mary olduğuna inanmak için isteksiz görünüyor.

inan
{f} crediting
inan
believe

There may be thieves, fakers, perverts or killers in social networks. For your security, you shouldn't believe them. - Sosyal ağlarda hırsızlar, sahteciler, sapıklar veya katiller olabilir. Güvenliğiniz için, onlara inanmamalısınız.

Even people who don't believe in the Catholic church venerate the Pope as a symbolic leader. - Katolik kilisesine inanmayan insanlar bile Papa'ya sembolik bir lider olarak saygı duyuyorlar.

inan
accredited
inan
credited
inan
accredit
inan
belief; faith, trust, reliance
inan
faith, belief
inan
belief, something believed. (...)
inan
tenet
Türkisch - Türkisch

Definition von inandığım im Türkisch Türkisch wörterbuch

inan
İnanmak işi
inan
Bir kimseye, bir şeye bütün varlığıyla inanma
inan
inanma, güvenme
inan
Bir kimse veya şeyin doğruluğunu, büyüklüğünü ve gücünü sarsılmaz bir duygu ile benimseme, iman, itikat
İNAN
(Osmanlı Dönemi) Dizgin
İNAN
(Osmanlı Dönemi) İdare etme, yürütme
inandığım
Favoriten