Englisch - Türkisch
Definition von in verlegenheit bringend im Englisch Türkisch wörterbuch
- embarrassing
- mahcup edici
- embarrassing
- utandırıcı
Sınav ortasında mideniz guruldarsa, bu oldukça utandırıcı bir durum olur.
-If your stomach growls in the middle of a test, that's pretty embarrassing.
Durumun utandırıcı olacağını zannettik.
-We thought the situation would be embarrassing.
- embarrassing
- mahçup edici
- embarrassing
- huzursuz edici
- embarrassing
- {s} zor duruma sokan
- embarrassing
- {s} can sıkıcı
Asla can sıkıcı bir şey yapmam.
-I never do anything embarrassing.
Anne ve babasını can sıkıcı buluyor.
-She finds her parents embarrassing.
Relevante Übersetzungen
Deutsch - Englisch
Definition von in verlegenheit bringend im Deutsch Englisch wörterbuch
- abashing
- embarrassing
in verlegenheit bringend
Resimler
Historie
Favoriten