Tom elmayı iki parçaya kesti.
- Tom cut the apple in two.
O, elmayı iki parçaya ayırdı.
- She cut the apple in two.
O, elmayı iki parçaya ayırdı.
- She cut the apple in two.
O Hamlet, kalbimi iki parçaya ayırdın.
- O Hamlet, you have broken my heart in two.
Çocuk pastayı ikiye kesti.
- The boy cut the cake in two.
Mahalle kara yolu ile ikiye ayrıldı.
- The neighborhood was cut in two by the highway.
Animals entered the ark in twos.