Biz resmî ve özel işler arasına çizgi çizmeliyiz.
- We should draw the line between public and private affairs.
Tom Mary ve John'un arasına sığışmaya çalıştı.
- Tom tried to squeeze in between Mary and John.
Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bir savaşın patlak verdiği Aralık 1941'de henüz doğmamıştım.
- I was not yet born when a war between Japan and the U.S. broke out in December 1941.
Facebook ve Twitter arasındaki fark, Twitter'ın bir mikroblog servisi olmasıdır.
- Difference between Facebook and Twitter is, Twitter is a microblogging service.
Amerika kıtasının fethi 60 ila 70 milyon cana mal oldu.
- The conquest of America cost between 60 and 70 million lives.
Akşam yemeği saat 9 ila 12 arasında servis edilir.
- The evening meal is served between 9 and 12.
Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bir savaşın patlak verdiği Aralık 1941'de henüz doğmamıştım.
- I was not yet born when a war between Japan and the U.S. broke out in December 1941.
Onlar arasındaki aralık daraldı.
- The gap between them has narrowed.
Aralarında karıştırma tehlikesi var.
- There is danger of confusion between them.
Bill ve Joan şekeri aralarında paylaştırdılar.
- Bill and Joan divided the candy between them.
O, arada balığa gitti.
- He went fishing in between.
İki arada bir derede.
- Between a rock and a hard place.
Onun İlk askeri deneyimleri İngiliz sömürge imparatorluğu ve bağımsızlık arayan Boerler arasındaki savaşta yer aldı.
- His first military experiences took place in the war between the British colonial empire and the Boers, who sought independence.
İki ülke arasında her an bir ticari sürtünme ortaya çıkabilir.
- Trade friction might arise between the two nations at any moment.
Onların aralarındaki rekabet kısa sürede ortaya çıktı.
- The rivalry between them was soon apparent.
Taksiler sağanak sırasında seyrekti.
- Taxis are few and far between during a rainstorm.