in the wild, in the wilderness; uncontrollably; purposelessly

listen to the pronunciation of in the wild, in the wilderness; uncontrollably; purposelessly
Englisch - Türkisch

Definition von in the wild, in the wilderness; uncontrollably; purposelessly im Englisch Türkisch wörterbuch

wild
{s} yabani

Yabani kuşları izlemek çok eğlenceli. - Watching wild birds is great fun.

Bir kütüğün altında bazı yabani mantarlar buldum. - I found some wild mushrooms under the log.

wild
vahşi

Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır. - Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.

Güneş vahşi bir renk aleviyle batıyor. - The sun goes down in a wild blaze of color.

wild
uygarlaşmamış
wild
asi
wild
acayip
wild
bayılmak
wild
hiddetli
wild
Yaban hayatı

Örgüt, yaban hayatı korumasında başlıca rol oynar. - The organization plays a principal role in wildlife conservation.

Bölge, manzarası ve yaban hayatı ile ünlüdür. - The area is notable for its scenery and wildlife.

wild
Coşkulu
wild
zırzop
wild
{s} serkeş
wild
{s} sinirli
wild
{s} rasgele
wild
serseri bazı iskambil oyunlarında kıymeti sabit olmayan k
wild
(isim) ıssız, tenha
wild
dönek
wild
{s} delişmen
wild
(zarf) çılgınca, vahşice, başıboş bir şekilde
wild
{s} çılgınca

Kalbi çılgınca çarpıyordu. - His heart was beating wildly.

Tüketici fiyat endeksi çılgınca dalgalanıyor. - The consumer price index has been fluctuating wildly.

wild
{i} tenha

Parti oldukça tenhaydı. - The party was pretty wild.

Englisch - Englisch
wild
in the wild, in the wilderness; uncontrollably; purposelessly
Favoriten