in the next house; neighbor; in the same neighborhood

listen to the pronunciation of in the next house; neighbor; in the same neighborhood
Englisch - Türkisch

Definition von in the next house; neighbor; in the same neighborhood im Englisch Türkisch wörterbuch

next door
bitişikte

O, bitişikte yaşayan adamdır. - That's the man who lives next door.

Tom bitişikte yaşayan adamla geçinemiyor. - Tom doesn't get along with the man who lives next door.

next door
yandaki evde

Yandaki evde yaşayan adam Mary'nin sevgilisidir. - The man who lives next door is Mary's lover.

Yandaki evde oturan kız çok güzeldir. - The girl who lives next door is very pretty.

next door
kapı komşu

Tom kapı komşusu kızla evlendi. - Tom married the girl next door.

Tom bizim kapı komşumuz. - Tom is our next door neighbor.

next door
bitişik

Mary John'la çalışan otobüs sürücüsüne bitişik mi yaşıyor? - Does Mary live next door to the bus driver that worked with John?

O bizim bitişikte yaşadı. - She lived next door to us.

next door
kapı komşu, yakın
next door
yandaki kapı
next door
bitişik oda
next door
bitişik komşu

Bitişik komşudaki köpek tehlikeli. - The dog next door is dangerous.

Tom'un bitişik komşu olduğunu bilmiyordum. - I didn't know Tom was next door.

Englisch - Englisch
next door