in the last result, in the end

listen to the pronunciation of in the last result, in the end
Englisch - Türkisch

Definition von in the last result, in the end im Englisch Türkisch wörterbuch

eventually
sonunda

Onların tartışması sonunda berabere bitti. - Their argument eventually ended in a draw.

Tom sonunda kendi bilgisayarına ücretsiz bir veritabanı uygulamasını yüklemeyi anladı. - Tom eventually figured out how to install a free database application on his computer.

eventually
en sonunda

Polis en sonunda Tom'u yakaladı. - The police eventually arrested Tom.

Fadıl en sonunda İslam'a geçti. - Fadil eventually converted to Islam.

in the last
(Bilgisayar) sonunda

Dünyanın sonundan önce son saatlerde ne yapacağımı soruyorsun. Muhtemelen çöpü çıkaracağım ve daireyi temizleyeceğim ve bu konuda yardım etmek için gelebilirsin. - You're asking what I'll do in the last hours before the end of the world. I'll probably take out the garbage and clean up the apartment, and you could come and help me with it.

in the last
(Bilgisayar) son

Nüfus son beş yıl içinde iki katına çıkmıştır. - The population has doubled in the last five years.

Son analizlerde, metotlar çocukları eğitmezler; insanlar eğitir. - In the last analysis, methods don't educate children; people do.

eventually
neticede
eventually
sonuç olarak

Tom sonuç olarak yapmasını istediğimiz her şeyi yaptı. - Tom eventually did everything we asked him to do.

eventually
nihayet

Sekiz ay sonra, nihayet gene kızlarla çıkmaya başladı. - After eight months, he eventually started dating girls again.

Nihayet evlendi onunla. - He eventually married her.

eventually
sonuçta

Sonuçta işler değişti. - Things eventually changed.

Sonuçta her şeyi bana anlatacaksın. - You'll tell me everything eventually.

eventually
z. sonunda, nihayet; er geç
Englisch - Englisch
{a} eventually
in the last result, in the end
Favoriten