Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
- It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.
İstakoz ciğeri toksik olabilir, onu yememek en iyisidir.
- Lobster tomalley can be toxic and it's best not to eat it.
Sadece yapabileceğinin en iyisini yap.
- Just do the best you can.
Yapabileceğinin en iyisi bu mu?
- Is that the best you could do?
O en çok seyahat etmekten hoşlanır.
- She likes traveling best of all.
En çok bu kitabı seviyorum.
- I like this book best.
Twitter'ın sloganı Dünyanızda nelerin yeni olduğunu keşfetmenin en iyi yolu.'dur.
- The motto of Twitter is The best way to discover what's new in your world.
Bana göre Almanca dünyadaki en iyi dildir.
- In my opinion, German is the best language in the world.
O, fırsatı en iyi şekilde değerlendirdi.
- He made the best of the opportunity.
Elimden geldiğince şiiri en iyi şekilde çevirdim.
- I translated the poem the best I could.
Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir?
- What's the best way to contact you?
Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım.
- I'll do my best to pass the examination.