in the event; should there be a need.

listen to the pronunciation of in the event; should there be a need.
Englisch - Türkisch

Definition von in the event; should there be a need. im Englisch Türkisch wörterbuch

in case
takdirde: In case it's necessary, I can work late. Gerektiği takdirde geç vakte kadar çalışabilirim
in case
eğer diye
in case
ihtimaline karşı

Nakliyatın gecikme ihtimaline karşı özel gecikme sigortamız var. - In case the shipment is delayed, we have special delay insurance.

Onun gelme ihtimaline karşı hazır olsan iyi olur. - You had better be ready in case he comes.

in case
(Fiili Deyim ) -dığı takdirde
in case
takdirde

Yangın olduğu takdirde bu butona bas! - Push this button in case of fire!

Gelemediği takdirde, onun yerini almak zorunda kalacaksınız. - You'll have to take his place in case he can't come.

in case
ise
in case
şayet
in case
-sı halinde
in case
-sı durumunda
in case
durumunda

Bir deprem durumunda, gazı kapatın. - In case of an earthquake, turn off the gas.

Yangın durumunda, 119'u çevir. - In case of fire, dial 119.

in case
diye

Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim. - I locked the door, in case someone tried to get in.

Yağmur yağmaya başlar diye yanına bir şemsiye al. - Take an umbrella with you in case it begins to rain.

just in case
ne olur ne olmaz
in case
takdirde: - İ can work late in case it's necessary.Gerektiği takdirde geç vakte kadar çalışabilirim
in case
olur diye, ...-ir diye
in case
dolayısıyla
just in case
Her ihtimale karşı

Her ihtimale karşı yiyecek bir şey al. - Have something to eat just in case.

Her ihtimale karşı bir silah için etrafına bakındı. - I looked around for a weapon just in case.

just in case
Olur ya belki

Just in case you were wondering .

Englisch - Englisch
just in case

Throughout 1782 and most of 1783 there was a mixture of defacto peace but preparedness for war just in case it should be resumed, a sort of cold war.

in case

In case of emergency, break glass.

in the event; should there be a need.
Favoriten