Sonuçta, o kadar da kötü değil.
- In the end, it's not that bad.
Sonuçta istasyona koştum ve bir şekilde tam vaktinde oraya ulaştım.
- In the end I ran to the station, and somehow got there on time.
Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.
- In the end she chose another kitten.
Sonunda, biz, o eski püskü lokantada yemek yemeyi sona erdirdik.
- In the end, we ended up eating at that shabby restaurant.
Neticede hepimiz öleceğiz.
- We all die in the end.