Bir yıl boyunca oğlum daha da güçlendi.
- In the course of a year my son grew stronger.
Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti.
- Afghanistan and Iran both changed their national anthems several times in the course of the 20th century.
O, seyahatleri sırasında çok sayıda etkileyici insanlarla tanıştı.
- He met many fascinating people in the course of his travels.
Roger bulabildiği herhangi bir işte gün boyunca çalıştı.
- Roger worked at any job he could find during the day.
Ben yaz boyunca amcamın evinde kaldım.
- I stayed at my uncle's during the summer.
Kıtlık süresince birçok köylü öldü.
- Many peasants died during the drought.
Ders süresince telefonu çaldı.
- Her cellphone rang during class.
O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil.
- She is never online, even during her vacation.
Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler.
- The pupils listened eagerly during his speech.
Ders esnasında Japonca konuşmamalısınız.
- You must not speak Japanese during the class.
O, yolculuğu esnasında bir günlük tuttu.
- He kept a diary during the trip.
... on the course of human history. ...
... an election about the course of America ' what kind of America do you want to have for yourself ...