Ben bir anlamda asabiyim.
- I am nervous in a sense.
Onun söyledileri bir anlamda doğrudur.
- What he said is true in a sense.
Sözcük sık sık bu anlamda kullanılır.
- The word is frequently used in this sense.
Sanırım onun söylediği bir bakıma doğru.
- I think what he said is true in a sense.
Bir bakıma, o klübe katılmayı reddetmekte haklısın.
- In a sense you are right in refusing to join that club.
... Really, in a sense, where there is stuff, new stuff can develop. ...
... One thing is to make sense of the data for us, but how can ...