in person, directly, while being present

listen to the pronunciation of in person, directly, while being present
Englisch - Türkisch

Definition von in person, directly, while being present im Englisch Türkisch wörterbuch

personally
şahsen

Tom'la şahsen konuşmam lâzım. - I need to speak to Tom personally.

Şahsen ben kürtaja karşı olduğumu söylüyorum. - I tell you that I am personally against abortion.

personally
kişilik olarak
personally
kendi
personally
kişisel olarak

Kişisel olarak, bundan hoşlandım. - Personally, I liked this one.

Tom onu kişisel olarak almadı. - Tom didn't take it personally.

personally
kişi olarak
personally
bizzat

Ben sadece bizzat öldürdüğüm ve parçaladığım hayvanlardan et yerim. - I only eat meat from animals that I have personally killed and butchered.

Tom beni bizzat davet etti. - Tom invited me personally.

personally
bana kalırsa
personally
kanımca
personally
kendine gelince
Englisch - Englisch
personally
in person, directly, while being present
Favoriten