Araba kullanmak gerçekten çok basit.
- Driving a car is really very simple.
Tom alkollü araba kullanma suçunu kabullendikten sonra Belediye Başkanlığı adaylığından çekildi.
- Tom gave up running for mayor after pleading guilty to drunken driving.
Tom çok hızlı araba kullanarak Mary'yi etkilemeye çalıştı.
- Tom tried to impress Mary by driving very fast.
Tom otobanda çok hızlı araba kullanarak Mary'yi etkilemeye çalıştı ama işe yaramadı.
- Tom tried to impress Mary by driving very fast on the Autobahn, but it didn't work.
Yolun genişliği güvenli sürüş için yetersiz.
- The width of the road is insufficient for safe driving.
Kilometre performansı sürüş koşullarına göre değişir.
- Mileage varies with driving conditions.
O sürerken bir otobüs şoförüyle konuşmamak gerekir.
- You shouldn't talk to a bus driver while he's driving.
Tom alkollü araba kullanma suçunu kabullendikten sonra Belediye Başkanlığı adaylığından çekildi.
- Tom gave up running for mayor after pleading guilty to drunken driving.
Araba kullanmak gerçekten çok basit.
- Driving a car is really very simple.
Onun işi, bir tur otobüsü sürücülüğüdür.
- His job is driving a sight-seeing bus.
Aslında sürmeye yoğunlaşarak iyi sürücüler olmayız.
- We do not become good drivers by concentrating on driving as such.
In European Union, driving on the right is practiced everywhere except in the British Isles, Malta and Cyprus, where driving on the left is practised.