in other words

listen to the pronunciation of in other words
Englisch - Türkisch
başka bir ifadeyle

Başka bir ifadeyle, iyi bir eş oldu. - In other words, she became a good wife.

diğer bir ifadeyle
bir başka ifadeyle
demek
yani

Para ve ben birbirimize yabancıyız, yani, ben fakirim. - Money and I are strangers; in other words, I am poor.

Büyükannem biraz ağır işitir. Yani hafifçe sağırdır. - My grandmother is hard of hearing. In other words she is slightly deaf.

bir başka deyişle

Bir başka deyişle, o bize ihanet etti. - In other words, he betrayed us.

Bir başka deyişle, o bunu yapmak istemiyor. - In other words, he doesn't want to do it.

Başka bir deyişle

Başka bir deyişle, sağduyudan şüphe etmelisin. - In other words, you should doubt common sense.

Başka bir deyişle, onunla çalışmayı sevmiyorum. - In other words, I don't like to work with him.

diğer bir deyişle
in an other words
Bir başka deyişle
put differently
Başka şekilde ifade edilirse
Englisch - Englisch
Stated or interpreted another way; Used to introduce an explanation, simplification, or clarification

He has another appointment on Thursday. In other words, I don't think he'll be attending your gathering.

put differently
otherwise stated; "in other words, we are broke
otherwise stated; "in other words, we are broke"
to state the matter differently..., this means that
in other words

    Silbentrennung

    in oth·er words

    Türkische aussprache

    în ʌdhır wırdz

    Aussprache

    /ən ˈəᴛʜər ˈwərdz/ /ɪn ˈʌðɜr ˈwɜrdz/

    Videos

    ... time without exception.  And if your theory fails one time, it's wrong.  In other words, ...
    ... In other words, it's not that Harvard ...
Favoriten