Tom, Mary'nin elini tuttu ve gözyaşlarını silmesi için mendilini ona verdi.
- Tom held Mary's hand and gave her tissues to wipe her tears.
Tozu silmek için nemli bir bez kullandı.
- She used a damp rag to wipe off the dust.
Mary'nin kıçını temizlemek için bir rulo tuvalet kağıdına ihtiyacı var.
- Mary needs a whole roll of toilet paper to wipe her ass clean.
Camımdaki karı temizlemek için cam sileceğimi kullandım.
- I used my windshield wiper to clean the snow on my window.
Yeni ürün, kurulum sırasında herhangi bir sorun çıkmasın diye bu hafta iki kez kontrol edildi.
- This new product has been checked twice this week in order to avoid any problem during the installation.
Ben pantolonumdaki kiri süpürdüm.
- I wiped the dirt off my pants.
Bir insanı tanımak için, onunla sadece bir hafta seyahat etmelisin.
- In order to know a man, you have only to travel with him a week.
O resmi daha iyi görmek için, biraz yaklaşmak istiyorum.
- In order to see that picture better, I want to get a little closer.
She stood in order to see over the crowd. / She stood to see over the crowd.