Onlar yukarıdaki katta yaşıyor.
- They live on the floor above.
Yukarıda verilen örneğe bak.
- See the example given above.
Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi.
- The clouds above moved fast.
Önemli! Yukarıdaki cümleye çeviri eklemek üzeresiniz.
- Important! You are about to add a translation to the sentence above.
Bir buzdağının su altındaki parçası su üstündeki parçasından çok daha büyüktür.
- The part of an iceberg under the water is much larger than that above the water.
Bu kitabı her şeyden fazla seviyorum.
- I love this book above all.
Fenolftalein, 10.0 ya da daha fazla bir pH'a sahip olan bir baz varlığında parlak mora dönüşecektir ve 8.2 ya da daha az bir pH değerine sahip bir çözeltinin varlığında renksiz kalacaktır.
- Phenolphthalein will turn fuchsia in the presence of a base with a pH of or above 10.0 and will remain colorless in the presence of a solution with a pH of or below 8.2.
O, onura her şeyden daha çok değer verir.
- He values honor above anything else.
O kesinlikle kırkın yukarısındadır.
- She is certainly above forty.
Yukarıda verilen örneğe bak.
- See the example given above.
Onlar, her şeyden önce, barış içinde yaşamak istiyor.
- They want, above all things, to live in peace.
Her şeyden önce, sabırlı olun.
- Above all, be patient.
Ben, 300 doların üzerindeki bir kamerayı maddi olarak karşılayamam.
- I cannot afford a camera above 300 dollars.
Elli santigrad derecenin üzerindeki sıcaklıklara maruz kalma.
- Do not expose to temperatures above fifty centigrade.