O, ırkçı gruplarla temas halinde olduğunu mahkemede itiraf etti. - He confessed in court that he was in touch with racist groups.
O, ırkçı gruplarla temas halinde olduğunu mahkemede itiraf etti.
He confessed in court that he was in touch with racist groups.
Mümkün olduğunca kısa sürede onunla temas edeceğim. - I will get in touch with him as soon as possible.
Mümkün olduğunca kısa sürede onunla temas edeceğim.
I will get in touch with him as soon as possible.