O nereye giderse kaybolur.
- He gets lost wherever he goes.
O nereye giderse ünü onunla birlikte gider.
- His reputation goes with him wherever he goes.
Nereye gidersen git, nereden geldiğini unutma.
- Wherever you go, don't forget where you came from.
Dışarı çık, dışarı çık, neredeysen!
- Come out, come out, wherever you are!
O her nereye gitse, köpek onu izledi.
- The dog followed him wherever he went.
Her nereye gitsem köpek beni izler.
- The dog follows me wherever I go.
Her nerede söylersen, Tom.
- Wherever you say, Tom.
Her nereye gitsem kameramı yanımda götürürüm.
- I take my camera with me wherever I go.
Her nereye gitsem köpek beni izler.
- The dog follows me wherever I go.
Aksiyon nerede olursa olsun gideceğiz.
- We'll go wherever the action is.
Nerede olursa bir şekerleme yapabilirim.
- I can take a nap wherever.