in kenntnis gesetzt

listen to the pronunciation of in kenntnis gesetzt
Englisch - Türkisch

Definition von in kenntnis gesetzt im Englisch Türkisch wörterbuch

informed
haberdar

Polis kazadan bizi haberdar etti. - The police informed us of the accident.

Neden haberdar değildim? - Why was I not informed?

informed
{s} bilgili

Biz seni bilgili tutacağız. - We'll keep you informed.

Bizi bilgili tuttuğun için teşekkürler. - Thanks for keeping us informed.

informed
bilgilendirilmiş
advised
{s} tedbirli
informed
{f} bilgilendir

O, gelişi hakkında onu bilgilendirdi. - She informed him of her arrival.

O, plandaki değişiklikler hakkında beni bilgilendirdi. - He informed me about the changes in the plan.

advised
tavsiye etti

George o kadar yorgundu ki doktoru ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti. - George was so tired that his doctor advised him to take better care of himself.

Müzik öğretmenimiz bana Viyana'yı ziyaret etmemi tavsiye etti. - Our music teacher advised me to visit Vienna.

instructed
öğretici
advised
{s} iyice düşünülmüş
advised
tavsiye et

Müzik öğretmenimiz bana Viyana'yı ziyaret etmemi tavsiye etti. - Our music teacher advised me to visit Vienna.

Erken bir başlangıcı tavsiye etti. - He advised an early start.

advised
{s} düşünceli
informed
{s} haberi olan
informed
{s} bilgili, haberli
informed
{s} bilgi alan
informed
{s} aydın
informed
{s} tahsilli
Deutsch - Englisch
informed
briefed on
instructed
minuted about
advised