Babam operasyonundan beri iyi durumda.
- My father has been in good shape since his operation.
İyi durumda olacağız.
- We'll be in good shape.
Tom uymak için elinden geleni yapıyor.
- Tom is doing his best to fit in.
Tom'un uygun olma sorunu var.
- Tom has trouble fitting in.
Sinirli bir kişi bu iş için uygun olmaz.
- A nervous person will not be fit for this job.
Oturma odasına uymadığı için masayı hediye olarak verdim.
- I gave away the table because it does not fit in the living room.
Bir keresinde yedi kişi benim arabama oturmayı başardı.
- I once managed to fit seven people in my car.
Tom bir iş adamı olmak için uygundur.
- Tom is fitted to become a businessman.
Burada öğretmen olmak için uygun olduğunu sanmıyorum.
- I don't think you're fit to be a teacher here.
Sen yaşına bakılmaksızın bir fiziksel uygunluk testi için başvuruda bulunabilirsin.
- You can apply for a physical fitness test regardless of your age.
Tom nispeten formda ve sağlıklı görünüyor.
- Tom is relatively fit and healthy.
Tom sağlıklı ve formda.
- Tom is healthy and fit.
I hope to get in shape for summer swimsuit season.
I guess I'd better get my room in shape if I have guests.
... to get you in really, really good shape. ...