Her şeyin sırayla olduğunu bulacağından eminim.
- I'm sure you'll find everything is in order.
Öğrenciler sırayla cevap verdi.
- The students answered in order.
O gerçekten iyi durumda.
- He's really in good shape.
Babam operasyonundan beri iyi durumda.
- My father has been in good shape since his operation.
Burada her şey yolunda.
- Everything's in order here.
O gelinceye kadar her şey yolundaydı.
- Everything was in order until he came.
Gelirine uygun bir şekilde yaşamak için ekstra giderleri kısmalısın.
- You must cut down on extra expenses in order to live within your means.
Tebrikler kesinlikle usulüne uygun.
- Congratulations are definitely in order.
Sıraya gir ve kapıya doğru düzenli olarak yürü.
- Line up and walk to the door in order.
Her şey düzenli görünüyor.
- Everything seems in order.
Place the cards in order by color, then by number.
His material is in order for the presentation.
Now that we have finally finished, I think a celebration is in order.
They sang in order, ending with a basso profundo.
She stood in order to see over the crowd. / She stood to see over the crowd.