in cold blood

listen to the pronunciation of in cold blood
Englisch - Türkisch
acımasızca ve kasten
soğukkanlılıkla

Fadıl, Dania'yı soğukkanlılıkla öldürdü. - Fadil killed Dania in cold blood.

Suç soğukkanlılıkla işlendi. - The crime was committed in cold blood.

kılını kıpırdatmadan
gözünü kırpmadan
(Fiili Deyim ) kasetn , tasarlayıp kurarak , acımasızca , gaddarca
acımasızca
kılı kıpırdamadan
Englisch - Englisch
In a ruthless and unfeeling manner; premeditated and deliberate

It was not a suicide! He was murdered in cold blood.

cruelly, callously
in cold blood

    Silbentrennung

    in Cold blood

    Türkische aussprache

    în kōld blʌd

    Aussprache

    /ən ˈkōld ˈbləd/ /ɪn ˈkoʊld ˈblʌd/
Favoriten