in cold blood

listen to the pronunciation of in cold blood
Englisch - Türkisch
acımasızca ve kasten
soğukkanlılıkla

Fadıl, Dania'yı soğukkanlılıkla öldürdü. - Fadil killed Dania in cold blood.

Soğukkanlılıkla vuruldu. - He was shot in cold blood.

kılını kıpırdatmadan
gözünü kırpmadan
(Fiili Deyim ) kasetn , tasarlayıp kurarak , acımasızca , gaddarca
acımasızca
kılı kıpırdamadan
Englisch - Englisch
In a ruthless and unfeeling manner; premeditated and deliberate

It was not a suicide! He was murdered in cold blood.

cruelly, callously