O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- That won't change anything.
Hiçbir şeye söz veremem fakat elimden geleni yapacağım.
- I can't promise anything, but I'll do my best.
O, onura her şeyden daha çok değer verir.
- He values honor above anything else.
Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.
- This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa haberim olsun.
- Let me know if you are in need of anything.
Ondan daha küçük herhangi bir şeyin yok mu?
- Don't you have anything smaller than that?
Senin için ne olsa yapmaya hazırım.
- I am quite willing to do anything for you.
Hiç bir şeyi asla önceden tahmin edemem.
- I can never predict anything.
Misako hakkında hiç bir şey duydun mu?
- Do you ever hear anything about Misako?