in any other place; as, these trees are not to be found elsewhere

listen to the pronunciation of in any other place; as, these trees are not to be found elsewhere
Englisch - Türkisch

Definition von in any other place; as, these trees are not to be found elsewhere im Englisch Türkisch wörterbuch

elsewhere
başka bir yere

O, başka bir yere alışverişe gitti. - She went shopping elsewhere.

Belki başka bir yere gitmelisiniz? - Perhaps you should go elsewhere.

elsewhere
başka yere başka yerde
elsewhere
başka bir yer

Tom başka bir yerde gerekli. - Tom is needed elsewhere.

Kalıp yardımcı olmak istiyorum ama bana başka bir yerde ihtiyaç duyuluyor. - I'd like to stay and help, but I'm needed elsewhere.

elsewhere
başka yerde

Başkan Barack Obama Orta Doğuda ve başka yerde demokrasileri isteyenler için örnek olarak Polonya'yı övdü. - President Barack Obama praised Poland as an example for aspiring democracies in the Middle East and elsewhere.

Ne söylediğime dikkat etmiyorsun. Aklın başka yerde. - You're not paying attention to what I'm saying. Your mind is elsewhere.

elsewhere
başka yere

Arabamı başka yere park etmiş olmalıyım. - I must have parked my car elsewhere.

Tom başka yere alışverişe gitti. - Tom went shopping elsewhere.

Englisch - Englisch
elsewhere
in any other place; as, these trees are not to be found elsewhere
Favoriten