Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
- I don't know anything about her family.
O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- That won't change anything.
Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
- If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
Senin için her şeyi yapacağım.
- I will do anything for you.
Buzdolabında içilebilecek herhangi bir şey var mı?
- Is there anything to drink in the refrigerator?
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
- Can you see anything in there?
Senin için ne olsa yapmaya hazırım.
- I am quite willing to do anything for you.
Misako hakkında hiç bir şey duydun mu?
- Do you ever hear anything about Misako?
Hiç bir şeyi kontrol edemeyiz.
- We don't control anything.