O, o günlerde hep içki içiyordu.
- He was always drinking in those days.
Ben her zaman kardeşlere sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu hep merak ettim.
- I've always wondered what it'd be like to have siblings.
Her zaman şarkı söylüyorsun.
- You're always singing.
Anne her zaman sabahları erken kalkar.
- Mother always gets up early in the morning.
Bana daima yardım ettiniz.
- You've always helped me.
Daima sözlüğünü el altında bulundur.
- Always have your dictionary close at hand.
Ne olursa olsun elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- In any event, I will do my best.
Her halükarda, yarın gideceğim.
- I will leave tomorrow, in any event.
I thought I could always go back to work.