in an eventual manner; finally; ultimately

listen to the pronunciation of in an eventual manner; finally; ultimately
Englisch - Türkisch

Definition von in an eventual manner; finally; ultimately im Englisch Türkisch wörterbuch

eventually
sonunda

Her zaman Tom ve Mary'nin sonunda evleneceklerini düşündüm. - I always thought that Tom and Mary would eventually get married.

Tom sonunda hoşlandığı bir iş buldu. - Tom eventually found a job that he liked.

eventually
en sonunda

Polis en sonunda Tom'u yakaladı. - The police eventually arrested Tom.

Fadıl en sonunda İslam'a geçti. - Fadil eventually converted to Islam.

eventually
neticede
eventually
sonuç olarak

Tom sonuç olarak yapmasını istediğimiz her şeyi yaptı. - Tom eventually did everything we asked him to do.

eventually
nihayet

Nihayet evlendi onunla. - He eventually married her.

Nihayet serbest bırakıldım. - I was eventually released.

eventually
sonuçta

Sonuçta biri Tom'a terbiyeli davranması gerektiğini söylemek zorunda kalacak. - Eventually, someone is going to have to tell Tom that he needs to behave himself.

Tom'un sonuçta Mary'ye elmas bir yüzük alması için yeterli parası olmalıydı. - Tom should eventually have enough money to buy Mary a diamond ring.

eventually
z. sonunda, nihayet; er geç
Englisch - Englisch
eventually
in an eventual manner; finally; ultimately
Favoriten